Türk Dili ve Edebiyatındaki ikinci senem. Sene 2013-2014. Allah bana yepyeni bir başlangıç yazmış. Gerginim, korkuyorum ve üstümde inanılmaz bir öfke var. Birinci sınıfı tekrar etmem istenmiş ve bu durum koca üniversitede sadece bana denk gelmiş. Nasipten öte köy yok. Ağlaya sızlaya kabullendim. O bir seneyi paşa paşa okudum. Hayatımın en öğretici senesiydi, çocukluğumdan sıyrıldığım, sorumluluğa ve bilince erdiğim bir seneydi. Hayatı boyunca ders çalışmayan ben, o sene nasıl ders çalışılır öğrendim. Başarının sadece çalışmaya bağlı oluştuğunu öğrendim.

*

Bu ara her konu dönüp dolaşıp yaşadığımız salgına geliyor. Prens Charles bile salgından payını almış. Zengin, fakir gözetmeyen bu hastalık aslında bize birçok şey öğretip, birçok şeyin farkındalığına ermemize yardımcı oluyor. İsmet Özel’in şiirinde geçtiği gibi tam olarak;

‘Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!
Şarkıya dön! Kalbine dön! Eve dön!
Kalbine dön! Eve dön! Şarkıya dön!’

Evde kalmamız, kendimizde kalmamız, bolca tefekkür etmemiz gereken bir dönem. Kişisel bir yorum olarak diyebilirim ki; sadece Allah’a dönmemiz gereken bir dönem.

Yarattığı her şeyde Allah’ı bulmak tecelleyi görmek bir bilinç, bir bakma sırrına ermeyi gerektiriyor. Yaşadığımız şu günler ve bu salgın da tam olarak bence Allah’ın dünyaya azabı ve kendimize çeki düzen vermemiz için bir fırsat. Bu dönemde vakit geçirmek için sabahtan akşama dizi izleyip zamanı öldürme fikri bana cazip gelmiyor. Bence yararlı işlerle çevremize ve kendimize faydalı olmayı görev edinmeliyiz. Ve bu günlerden kurtulduğumuzda eski benliğimizle vedalaşmalı ve daha faydalı bir insan olmaya çalışmalıyız.

Bahsettiğim şey tam olarak saatlerce sosyal medyada takılmayıp, saatlerce dizi izlememek. Beyni ve düşünmeyi engellemek için böyle zaman öldürmek insanın galiba kendine yaptığı en büyük haksızlık.

Oysa bol kitap okuyarak, bolca dua ederek, bolca namaz kılarak, bolca tefekkür ederek, bolca Allah’a yönelerek bu tecrit günlerini faydalı zamanlara dönüştürebiliriz. Galiba bu yolda en güçlü silah da dua. Allah bu dar zamanlardan bizi kurtarsın ve bize geniş zamanlar nasip etsin.

*

Peki, vaktimizi daha dolu ve faydalı nasıl geçirebiliriz? Benim gibi home ofis çalışıyorsanız bu çalışma zamanları dışında kendinize ait anlar oluşturabilirsiniz. Bu noktada en yararlı argümanlar tabii ki kitap ve internet.

Dizi ve sosyal medyaya belli bir zaman ayırmalı, o zaman diliminden sonra daha faydalı aktivitelere yönelebilirsiniz. Öncelikle fırsat bulup okuyamadığınız kitapları okuyabilir, Youtube’da faydalı içeriklerle zaman geçirebilir, internetten farklı ve meraklı olduğunuz konular hakkında araştırma yapabilirsiniz. E benden bugünlük bu kadar, hoşça bakın zatınıza 🙂

Paylaş:

Kahveli Şekerli

administrator