Yine aylar oldu yazmayalı… Yine kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarında… Neyse ki akışa bırakalı kendimi, daha doğrusu akışa bırakmayı öğreneli çok oldu… Güzel mi oldu bence fena olmadı sanki.. En azından aynada gördüğüm siluetle gurur duyduğum aşikar.

Bayramları çok severim, hatta çocukluktan bu yana ayrı bayılırım bayramlara… Koca ailenin kocaman sofralarda yaptıkları o muhteşem kahvaltılar… Ah canım rahmetli Dedeciğimin önderliğinde, kocaman aile kahvaltıları…Babaannemin her sene yaptığı maydanozlu peynirli börek kokusudur benim için bayram… Ablamın her bayram “Bugün bayram erken kalkın çocuklar” şarkısıyla uyandırmasıdır. Babamın ve abimin bayram namazından dönüşünü iple çekmektir bayram… Tatlı bir bahar esintisi gibi anacığımın o gülen gözleridir benim için bayram…

Umarım ileri de anlatacağım güzel bayram hikayelerim olur şeker tadında, umarım bir gün kalbim tamamlandığında benim de gözlerimin içi bayram yeri olur. Babaannemin yaptığı yağsız maydanozlu peynirli o börek kokusunu anımsarım yine, ya da rahmetli dedemin yamacında kurulan o kocaman sofralar tekrar kurulur bu sefer benim yamacımda…

Yazıya başlık bulamadım ama arka fonda “Gamzedeyim deva bulmam” çalıyor. O olsun madem bayramı bekleyen sabaha, bayramı bekleyen Kübra’ya tatlı bir anı kalsın bu yazı….

O zaman son söz bir Turgut Uyar şiirinden alıntı olsun;

‘Doğru mu değil mi bilmiyorum

kentler büyüyüp gidiyor ya aldırma

başka bir yaşama tutturmalı diyorum

köprü korkuluklarına

ufak buluşmalara yaslanan yani tuzun amcası,

sevincin öz kardeşi olan

en küçük bir kuşun gözleriyle

dünyaya baktığın zaman

her şey benim kalbimdir.’

Şekre tadında İyi bayramlar…:)

Paylaş:

Kahveli Şekerli

administrator