- Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
Merhaba, Öznur Varol 1992 İstanbul doğumluyum. Lİsede ‘Modelistlik’ ile başlayan okul hayatım, Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü ‘terzilik’ ardından Marmara Üniversitesi ‘Moda tasarımı’ ile devam etti. Okul zamanları hep bir çizim, dikiş, kalıp ile uğraşmam ilerisi için hazırlıkmış meğer. Okuldan sonra iş hayatım oldu, mesleğe bir ara verdim sonra geri dönmedim. Seramiğe başlayana kadar birçok sanat dalıyla ilgilendim ve eğitim aldım. Hepsi beni mutlu etti ama ‘evet yapmak istediğim bu’ diyemedim, hep bir arayış içindeydim. En son seramikle tanıştım hayat beni seramikle farklı yollara ilerletti. Seramik ile beraber Ebru Sanatı ve Suluboyaya devam ediyorum.
- Seramik sanatıyla tam olarak ne zaman ilgilenmeye başladınız?
2019 yılında kursa başladım ve kısa süre sonra evimde bir atölye kurup sürekli deneme yanılmayla ilerledim. Çok araştırdım özellikle yabancı kaynaklardan, o araştırmalar işime çok yaradı. Seramikte ne kadar çok deneme yanılma yaparsanız o kadar çok ilerlersiniz. 2019 Kasım ayında markamı kurdum ve şuan yeni atölyemde devam ediyorum. Bir şeye inanırsanız, tüm gücünüzle ve inancınızla devam ederseniz ve ve ve çook çalışırsanız karşılığı bir şekilde geliyor. İnancınızı asla kaybetmeyin bugün olmazsa yarın, olması gerektiği zaman gelip o sizi buluyor.
- Sizce seramik sanatını diğer sanatlardan ayıran özellik nedir? Seramik çokça emek ve sabır demek. Çamurla haşır neşir olmak demek. Çamurun dilinden iyi anlamak gerek. Yoğuruyorsun elinle şekillendiriyorsun, ne istersen nasıl istersen onu yapıp kurumasını bekliyorsun, rötuş yapıp ilk pişirime gidiyorsun, onunla birlikte sende pişiyorsun bir nevi.. Sonra sırlayıp (boyama) tekrar pişiriyorsun. Çok aşamalı olduğu için her aşaması bol sabır isteyen size sabrı öğreten bir sanat. Bazen herşeyi çok iyi yaptınız hop bi bakıyorsun fırından ya bir çatlak oluşmuş, kırılmış yada farklı bir sürprizle gelmiş. Bir ürünü sır fırınından çıkmış halini görmeden tamam diyemiyorsun, her an herşey olabilir! Ayrıca sır olayı gerçekten sır gibi sır. Her fırın sonrası ayrı bir heyecanlı bekleyiş. Ellerinizle yaptığınız ürünleri kullanmak çok keyifli, her biriyle duygusal bir bağ kuruyorsunuz.
- Üretkenliğinizi arttırmak için çeşitli metotlar kullanıyor musunuz? İlham kaynaklarınız neler?
Kendimle başbaşa kalıyorum, içimden ne geliyorsa onu yapıyorum, hayal ediyorum. İlham kaynağım en başta doğa çünkü doğada herşey var, bazen gökyüzü, bazen bir müzik, neye nasıl baktığınızla ilgili biraz..
- Sadece seramik değil farklı birçok sanatla uğraşıyorsunuz. Sizi sanata yönlendiren en keskin duygu nedir?
Bir çok şey denedim kimi kısa süreli oldu kimi uzun ama hepsi bana çok şey kattı. Biran oluyor hepsinden bir şey gelip kendiliğinden birleşiyor. Ortada hiçbir şey yokken ellerinizle var etmek, bunun hazzı hiçbir şeyde yok. Boş bir kağıda çizim yapmak, kumaşlardan elbiseler çıkarmak, çamuru bambaşka hale getirmek.. Bitmeyen bir üretme aşkı.
- Sizce sanatla uğraşmanın insan yaşamına kattığı fayda nedir?
Bence sanatla bütün insanlar bir şekilde tanışmalı, bir ucundan tutmalı. Çünkü aslında kendimizi bulduğumuz yerde orası, kafamızı dağıtmak istediğimiz yerde.. Sanat adeta bir şifa. Ruhu besliyor, sakinleştirip dinginleştiriyor. Eğer hobiniz yoksa bir yerden başlayıp deneyerek sizinle bütünleşeni bulmaya çalışın. Çoğu insan ben yapamam benim becerim yok gibi düşünüyor ama herkes herşeyi yapabilir, önce buna inanmalıyız ve o her ne ise bulmalıyız. Her deneyimin bizlere kattıklarını unutmamalıyız.
- Kendinize ait atölyede aynı zamanda sanatla ilgilenmek isteyen insanlara öğretmenlik yapıyorsunuz. Sanatla ilgilenmek isteyen insanlar size nasıl ulaşabilir?
Pandemi bazı şeyleri aksatsada yakında derslere ve workshoplara başlayacağız. İletişim konusunda artık instagram çoğu şeyin önüne geçmiş durumda, pigment.atelier instagram hesabımdan bütün bilgilere ulaşabilirler ve benimle iletişim kurabilirler.
- Pandemi döneminde takipçilerinizle birlikte birçok etkinlik düzenlediniz. Pandemi
döneminin üretkenliğinize pozitif manada katkısı oldu mu?
Çok verimli geçirdiğimi düşünüyorum hem kendi işlerim olarak, hemde takipçilerimle ekmek yapmakla başladık online suluboya dersleriyle devam ettik. Araya başka şeyler de girdi ama en çok bu ikisi oldu 🙂 Hiç tanımadığınız insanlarla online olarak o anı yaşayıp bir şeyler paylaşmak, bunun tarifi yok! Yeni insanlar tanımak inanılmaz güzel bir şey.
